DİYARBAKIR (AA) - HASAN NAMLI - Diyarbakır'da tuğla fabrikasında işçilik, kıraathanede garsonluk, düğün salonunda solistlik gibi farklı mesleklerden ekmeğini kazanan gençler, ekonomik sıkıntılara rağmen futbol sevdasıyla devraldıkları kulüp bünyesinde top koşturuyor.
Sur ilçesine bağlı Dicle Mahallesi'nde yaşayan gençler, geçimlerini sağlamak için çalıştıkları işlerinden arta kalan zamanlarda mahalledeki boş bir arsada futbol oynamak için bir araya geldi.
Futbolu profesyonel anlamda sürdürmek isteyen gençler 3 yıl önce 3. Amatör Lig'de oynayan Hançepek Spor Kulübünün devredilmek istendiğini öğrendi.
Kulübü devralan ve birikimlerini kimi zaman yeni transfer edilen oyuncunun lisansı, kimi zaman deplasman maçlarında yol parası olarak değerlendiren gençler, maç öncesi karınlarını çoğunlukla yer sofrasında ekmek, peynir ve domatesle doyuruyor.
Azimleriyle iki yıl üst üste şampiyon olarak takımın Süper Amatör Lig'e yükselmesini sağlayan gençlerin bu başarıları, mahalle sakinlerinin gözünden kaçmadı.
Mahalledeki diğer gençlerin takımda top koşturma talebi, kulübün masraflarının ortak karşılanması ve kıt imkanlar nedeniyle kendi malzemelerini temin etmeleri şartıyla kabul edildi.
Kulübün adı, yönetime mahalledeki ağabeylerinin de katılımıyla Sur Spor olarak değiştirildi.
- Ayakkabı numarasına göre oyuncu değişikliği
Çıkılan maçlarda krampon eksikliği nedeniyle oyuncu değişikliği ayak numarası uyan futbolcular arasında yapılırken, imkansızlıklara rağmen ligde kalmak için oyuncular kıyasıya mücadelesine devam ediyor.
Ulaşımlarını kiraladıkları pikap ya da toplu taşıma araçlarıyla sağlayan futbolcuların, şarkı ve türküler eşliğindeki antrenman ve maç yolculuğu ise görülmeye değer.
En büyük desteği tribünleri dolduran mahalle sakinlerinden alan futbolcular, gençleri kötü alışkanlıklardan korumak ve sporla vakit geçirmelerini sağlamak için inişli çıkışlı performansla top koşturmayı sürdürüyor.
- Kulüp başkanı Turan: "9 çocuğum vardı, şu an 44 çocuğum var"
Kulüp başkanı olarak seçilen "Paşa" lakaplı Mehmet İhsan Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mahalledeki küçük esnaf ve emekçi insanlardan yeni bir yönetim oluşturduklarını söyledi.
"9 çocuğum vardı, şu an 44 çocuğum var. Hepimizin ortak gayesi gençlerimiz." ifadelerini kullanan Turan, masrafları karşılayabilmek için yoğun çaba sarf ettiklerini aktardı.
Deplasman maçlarına giderken zorlandıklarını ifade eden Turan, gençler için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını dile getirerek, "Bölgemizdeki gençleri terör ve uyuşturucudan uzak tutabilmek adına çalışmalıyız. Bu hususta kendi çapımızda emeğimizle yapabildiklerimizi yapmaya çalışıyoruz. Bunlar bizim gençlerimiz. Yapabildiğimiz, gücümüzün yettiği bu." diye konuştu.
- Çıkan oyuncu kramponunu yedek oyuncuya veriyor
Mahallede kıraathane işleten "Jose Mourinho" lakaplı teknik direktör Enver Bütüşaba, saha kenarında oyunculara verdiği taktiklerdeki heyecanlı hareketlerinden dolayı kendisine bu lakabın verildiğini söyledi.
Bütüşaba, maddi yetersizlikler nedeniyle futbolcularına verdikleri en büyük primin onların yanında olmak olduğunu belirterek, "İdmanlara bazen pikapla bazen minibüsle bazen yaya gidiyoruz. Şarkılarla türkülerle sanki pikniğe gider gibi idmanımızı yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Takımın malzeme eksikliği nedeniyle maça çıkacak ilk 11 ve yedekleri kramponu olan futbolculara göre ayarlamak zorunda kaldığına işaret eden Bütüşaba, hesapta olmayan bir sakatlık durumunda ise zor duruma düştüğünü aktardı.
Bütüşaba, düştüğü zor durumdan çıkmak için bulduğu formülü ise şöyle anlattı:
"Ayakkabı numaralarına bakıyorum hangisine uyuyorsa oyuncu değişikliğimi ona göre yapıyorum. Sakatlanan oyuncum oyundan çıkarken yedek kulübesindeki futbolcuya ayakkabısını vermek zorunda kalıyor. Yedek futbolcumuz ondan sonra sahaya giriyor."
- Final oynayacak takımlara davet
Ziraat Türkiye Kupası finalinin 9 Mayıs'ta Diyarbakır'da oynanacağını anımsatan Bütüşaba, bunun gurur verici bir gelişme olduğunu vurguladı.
Bütüşaba, kulüp olarak finalde karşılaşacak takımlara başarı dileyerek, "Gelecek takımları Sur Spor Kulübü olarak kıraathanemize çay içmeye davet ediyoruz. Belki onlardan taktik alırız. Devlet büyüklerinden ve hayırseverlerden destek bekliyoruz." diye konuştu.
- Hem tuğla fabrikasında işçi hem takım kaptanı
Tuğla fabrikasında çalışan takım kaptanı Emrah Orman, 17 yaşından beri amatör olarak futbol oynadığını söyledi.
Orman, "Köyümün takımında oynamak ayrı bir değer katıyor. Gençlere sahip çıkmak, onlara kaptanlık yapmak insanı mutlu ediyor. Bir yandan işimizi yapıyoruz, bir yandan da gençlere sahip çıkıyoruz. İnşallah daha başarılı olacağız." ifadelerini kullandı.
Hedeflerinin bu gençlerle daha iyi yerlere gelebilmek olduğunu anlatan Orman, bunun için ellerinden geleni yaptıklarını, yapmaya da devam edeceklerini, kurumlardan destek beklediklerini belirtti.
- Solist "Feyyaz"
Futbolculardan düğün salonlarında solistlik yapan "Feyyaz" lakaplı Şehmus Eliş, maddi destekte bulundukları kulüp bünyesinde futbol oynadıklarını kaydetti.
Eliş, çalışması nedeniyle futbola zaman ayırmakta zorlansa da top koşturmaya devam ettiğini dile getirerek, kimi zaman antrenman yapmadan maça çıktığını aktardı.
- Kadir Güzelses: "Bu sene hedefimiz ligde kalmak"
Kıraathanede garsonluk yapan Kadir Güzelses, çalışma saatlerinden dolayı idmana ve maçlara zorlukla katıldığını söyledi.
"Futbola aşığım" diyen Güzelses, kulüpte transfer dahil bütün ihtiyaçları yönetim ve futbolcularla imece usulüyle karşılamaya çalıştıklarını dile getirdi.
3 yıldır kulüpte top oynadığını, yakaladıkları kardeşlik ortamıyla daha büyük başarılara imza atacaklarını dile getiren Güzelses, "Transfer, yeme ve içme masrafları ile bir arkadaşımızın ihtiyacı halinde aramızda para topluyoruz. Deplasman maçlarından sonra domates, ekmek, peynir alıp, yiyoruz. Hepimiz hırslı bir şekilde maçlara çıkıp, kazanmaya çalışıyoruz. Seneye de inşallah güzel bir şekilde devam edeceğiz. Yeni gelen arkadaşlarımız da olacak, imkanlarımız ölçüsünde transferler de yapacağız." şeklinde konuştu.