İZMİR (AA) - AHMET BAYRAM - Kadim İyonya uygarlığından Osmanlı'ya ve Osmanlı'dan bugüne taşınan, tematik yolları bir araya getiren "Efes-Mimas Kültür Rotası", ziyaretçilerine eşsiz manzaralar sunuyor.
Antik çağdan günümüze uzanan "Efes-Mimas Rotası" ve bu güzergaha bağlı 709 kilometrelik yol, geçmişi 8 bin yıl önceye uzanan İzmir'de ziyaretçilerini tarihle buluşturuyor.
Bu rotanın ana omurgasını Efes, Kolophon, Lebedos, Teos, Klazomenai ve Erythrai antik kentleri arasındaki 6 patika oluşturuyor.
Selçuk ilçesinde Artemis Tapınağı önünden başlayan Efes-Mimas Yolu, Menderes, Seferihisar, Güzelbahçe, Urla, Çeşme ilçelerinden geçiyor ve mitolojik adı "Mimas" olan Karaburun'da sona eriyor.
Yol, tarihin en görkemli uygarlıklarından birini Batı Anadolu'da İyonyaların kurduğu şehirlerin içinden geçerek güzergahtaki tüm doğal, tarihi ve kültürel birikimi ziyaretçilerine sunuyor.
Zaman zaman asfalt, toprak yol, patika, kumsal ya da tarihi kalıntılar arasında yolculuk yapan doğaseverler, özellikle ilkbahar mevsiminde rengarenk kır çiçekleri ve meyve öncesi çiçek açmış ağaçlar arasında yürüyor.
Çayırlarda yeşillenen radika, turp otu, hardal otu, ebegümeci, sarmaşık, şevketi bostan, arap saçı gibi yüzü aşkın ot çeşidi de yürüyüş yapanları adeta cezbediyor.
Bazen dik bir yamacın ardından çıkılan zirvede verilen mola, mavi ile yeşilin buluştuğu manzara ve Ege Denizi'nden esen rüzgar, ziyaretçilerin bütün yorgunluklarını alıyor.
Doğa tutkunları, yarımadanın köylerinden geçerken, açtıkları küçük tezgahlarında kendi yetiştirdiği ürünleri pazarlayan satıcılarla da karşılaşıyor.
Parkurun İçmeler-Klazomenai Antik Kenti etabında zeytinlik ve ormanlık arazide yürüyen turistler, çoğunlukla küçük bir balıkçı köyü olan Özbek Meydanı'nda çay molası veriyor.
Özbek'ten sonra etabın 16. kilometresinde 200 metre yükseklikteki sırta ulaşanları, Urla'nın İskele ve Çeşmealtı mahalleleri ile Karantina Adası karşılıyor.
Yaklaşık 700 metrelik inişin ardından yürüyüş, Klazomenai Antik Kenti'nde sona eriyor.
Yürüyüş tutkunları, Klazomenai Antik Kenti'ni ziyaret ederek milattan önce 6. yüzyıla tarihlenen ve dünyanın bilinen ilk büyük ölçekli zeytinyağı işletmesini görebiliyor.
Gruplarındaki bazı deneyimli kişilerin ziyaret edilen antik kent hakkında sürekli bilgi vermesi yürüyüşü daha eğlenceli hale getiriyor.
- Efes surlarından eşsiz manzara
Efes Antik Kenti-Pamucak etabı ise dünyanın yedi harikasından biri olarak gösterilen Artemis Tapınağı kalıntıları önünden başlıyor.
Yedi Uyurlar Mağarası önünden ve meyve bahçeleri arasından geçildikten sonra Efes Antik Kenti'nin güney kapısına ulaşılıyor. Dik yamaçtan tırmanarak antik kenti çevreleyen surlara çıkan doğaseverler, buradan Efes'i ve Küçük Menderes Deltası'nı kuşbakışı izliyor.
Meryem Ana Evi yoluna girilince ise ziyaretçileri mistik bir hava bekliyor. Heykelin ardından kemer köprü kalıntısından sağa dönen yürüyüş tutkunları, dik bir vadiden tırmanarak Efes Antik Kenti'nin surlarına varıyor.
Efes'ten sonra deniz yönüne ilerlenerek inişe geçiliyor ve antik kentinin 6 kilometre kuzeyindeki, uzunluğu 5 kilometreyi bulan Pamucak Sahili'ne ulaşılıyor.
- 6 İyon kenti
Türkiye Dağcılık Federasyonu As Başkanı Ertuğrul Tugay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Efes-Mimas Yolu'nun tarihte İzmir ve çevresinde bağımsız şehir devletleri kuran İyonların birbirleriyle ticaretinde ve kültür alışverişinde önemli bir role sahip olduğunu söyledi.
Bölgedeki antik yol güzergahını turizme kazandırmak ve bu bölgedeki yerleşim yerlerindeki yerel halkı kalkındırmak amacıyla "Efes-Mimas Kültür Rotası" projesini hayat geçirdiklerini belirten Tugay, şöyle konuştu:
"Projeyi hazırlarken amacımız İzmir Yarımadası üzerinde bulunan 6 İyon kentini birbirine bağlayan o yolları gün yüzüne çıkarmak ve bugünün kullanıcılarına sunmaktı. Tarihi yola yürüyüş ile bisiklet parkurların yanı sıra zeytin, bağ ve deniz temalı rotaları da eklendi. Uluslararası standartlara uygun işaretlenen ve yön levhaları yerleştirilen Efes Mimas Yolu, yeni rotalarıyla 49 farklı parkurda toplam 709 kilometre uzunluğunda."
- Zengin kültürel miras
Yürüyüşe katılan Yasemin Dağaçar, 20 yıldır bu bölgeyi ziyaret ettiğini söyledi.
Bu tür etkinliklerin yerel halkın kalkınmasına da katkı sunduğunu aktaran Dağaçar, "Karaburun'daki nergis, enginar, hurma zeytin gibi ürünleri birçok insan bilmiyordu. Bu ürünler tanındı ve bunları üreten yerel halk da kazandı. Ayrıca daha önce hiç görmediğiniz dağ lalesi, dağ sümbülü gibi endemik bitkileri yürüyüşlerde görebilirsiniz." diye konuştu.
Halil Demir de Efes-Mimas Rotası'nın hem doğal hem de tarihi güzelliklerin bir arada bulunduğu ender yollardan birisi olduğuna işaret etti.
Bölgeye yaklaşık 10 yıldır geldiğini anlatan Demir, "Bu rota insana her yürüyüşünde ayrı bir güzellik sunar, her mevsimde farklı şeylerde tanışırsınız." dedi.
67 yaşındaki Işık Kavalcı da "Antik kentlerde zengin bir kültürel miras var. Buraya gelip yürüyenler başta tarihi ve doğal güzellikler ibulacak, daha sonra endemik bitkiler görecek." ifadelerini kullandı.